İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, Akdeniz Akademisi uyumunda düzenlenen Düzgün Tasarım/Good Design İzmir_10, bu yıl “Dirlik” temasıyla organize ediliyor. Projenin açılış merasimi, tarihi Bıçakçı Han’da tasarımcıların ağır iştirakiyle gerçekleştirildi.
Tasarımın kalbi, bu yıl yeniden İzmir’de atacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Toplumsal İşler Dairesi Başkanlığı Akdeniz Akademisi tarafından düzenlenen Güzel Tasarım/Good Design İzmir_10 kapsamında, 7 Kasım’a kadar stantlar, atölyeler, paneller, sinema gösterimleri ve kamusal etkinlikler yapılacak. Bu yıl “Dirlik” temasıyla organize edilen Uygun Tasarım’ın açılışı, tarihi Bıçakçı Han’da gerçekleştirildi. Sunumların yapıldığı açılışta, birbirinden farklı stantlar de gezildi.
“Birlikte şifalanmak üzere kurguladık”
Açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Akdeniz Akademisi Şube Müdürü Zeynep Özen Barkot, “İyi Tasarım, 10 yıl boyunca daima kendini yenileyen, üreten ve hatta kendi üretim sürecini şeffaflıkla paylaşan bir süreç. Hasebiyle daima değişen, dönüşen bir tecrübe alanı. Nefes aldığımız bir özgürlük alanı olması, onu ender ve bedelli kılan en kıymetli özelliklerden biri. Bu aktifliği 10. yılında birlikte şifalanmak üzere kurguladık. Bu yılı bir düzgünlük ve iyilikle anmak istiyoruz. Uygunluk ve iyiliği nasıl dizaynın gücüyle dayanışarak sağlayabiliriz, bunu birlikte düşünmek istiyoruz. Sanıyorum ki bunun için güzel bir başlangıç noktası. Bugün salgın haline gelmiş berbatlığın sıradanlığına karşı koymaktan geliyor. Bu usul bir sıradanlık; ayrıştırmayı, bölmeyi, yalnızlaştırmayı ve yabancılaştırmayı getiriyor. Dirlik ise birlikte düşünmeyi, bir aradalığı ve bu bir aradalığın temelini kuracak fikirleri çağırıyor” dedi.
Bu yıl birinci defa aktifliğin tesiri ölçülecek
Zeynep İtina Barkot’un akabinde temayı tanıtmak üzere bu yılın tema küratörü Cem Güvenir ve takımı sahneye çıktı. Güvenir, “Dirlik konusunu daima birlikte arıyoruz. Dirlik denilen şeyde canlı olma, hareketli olma, ahenk içinde olma hali, kolektif düzgünleşme var lakin hepimizin dirliği çok farklı ve hepimiz bunu yaratıcı süreçlerde göreceğiz. Bu sene amacımız, nesiller ve disiplinler ortası üretim kültürünü en azından tasarım aracılığı ile deneyimlemek” diye konuştu. Daha sonra kürasyon grubu temaya ait sunum yaptı. “Dirlik” kavramının çok katmanlı yapısına, ferdî düzgünlük hâlinden toplumsal ahenge, dayanışmadan ortak yaşama uzanan manalarına değinildi. Sunumda, bu yıl birinci sefer aktifliğin tesirini ölçmek için bir çalışma da yapılacağı duyuruldu. Bu kapsamda iştirakçilere bir haftanın akabinde tesir anketi gönderilecek ve aktifliğin nasıl bir iz bırakılacağı irdelenecek.
“Her tasarım uygun tasarım değildir”
Konuşmaların akabinde Akdeniz Akademisi Yeterli Tasarım’ın kurucu danışmanlarından ve yürütücülerinden Prof. Dr. Tevfik Balcıoğlu ve Kültür Yöneticisi Emre Erbirer, “Dirlik” temasını farklı bakış açılarıyla ele alan konuşmalar gerçekleştirdi. Sunumunda İzmir’in tasarım geçmişini aktaran Balcıoğlu, “Tasarım sözünün yavaş yavaş içinin boşaltıldığını gördüm. Her tasarım yeterli tasarım değildir. Bu çok kullanım; sözcüğü yıpratıyor, manasını kaydırıp değersizleştiriyor diye düşünüyorum. Tasarım, gökten zembille inmez. Âlâ tasarım da var; yerine uygun olmayan, vakitsiz, çok tasarım da var. Âlâ dizayndan anladığımız, bu tartışmayı yürütebileceğimiz bir yerin olması sıkıntısıdır. Tasarım alanında gündemin nabzını tutmada bence çok yetkiniz. Kendimizi asla Batı ülkelerinden daha aşağıda görmemeliyiz” sözlerini kullandı.
“Tema yazılmasını çok kıymetli ve ihtimamlı buluyorum”
Kültür Yöneticisi Erbirer ise “Dirlik teması benim için çok öğretici ve heyecan verici oldu. Aşikâr bir aktifliğin bir temayla yapılması, tema için içerik çalışılması, araştırılması, kürasyon için bir temanın yazılmasını çok kıymetli ve ihtimamlı buluyorum. Dirlik teması benim için de araştırma ve öğrenme süreci oldu” diyerek hem kendi hakkında hem ürettiği işlerini aktararak dirlik üzerinden bir sunum yaptı.
Sergi seyahatleri yapıldı
Programın son kısmında davetliler, “İyi Tasarım İzmir: Birinci 10 Yıl” başlıklı sergiyi gezdi. Kürasyon takımından Elif Kocabıyık Savasta, Emre Gönlügür ve Ziyacan Bayar, ziyaretçilere stant hakkında bilgi verdi. Stant, Düzgün Tasarım İzmir’in 10 yıllık seyahatini, kentle kurduğu ilgiyi ve tasarım kültürüne yaptığı katkıyı arşiv niteliğinde sunuyor. Seyahat kapsamında üniversitelerin tasarım kısımlarından mezun olan öğrencilerin tez çalışmalarından oluşan stantları de incelendi.
Dirlik: Birlikte güzelleşmenin, üretmenin ve dayanışmanın adı
Bu yılki tema olan “Dirlik”; canlılık, ahenk, dayanışma ve ortak düzgünlük üzere çok katmanlı manalarıyla, ferdi ve toplumsal seviyede güzelleşmeyi odağına alıyor. Program kapsamında 7 Kasım’a kadar sürecek stantlar, atölyeler, paneller, sinema gösterimleri ve kamusal etkinlikler; kentin farklı noktalarında dizaynın dönüştürücü gücünü görünür kılacak. Bu kapsamda düzenlenen “Açık Sınıf: Bergama Vapuru’nda Kamusal Dersler” başlıklı programda birinci ders, 20 Eylül’de yapıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu’ndan Dr. Öğr. Üyesi Turgay Gülpınar, “Gecekonduyu Özneleşme Üzerinden Düşünmek: Kolektif Yaratıcılıktan Devrimci Potansiyele” başlıklı dersiyle iştirakçilerle buluştu.
“Şehirde Tasarım Var”
2016 yılından bu yana İzmir Akdeniz Akademisi tarafından düzenlenen Düzgün Tasarım İzmir, Akdeniz ve dünya sıkıntılarına odaklanan tasarım çalışmalarını bir ortaya getiren, İzmir’in tasarım kapasitesini eşitlikçi, işbirlikçi ve iştirakçi bir yaklaşımla geliştirmeyi hedefleyen kapsamlı bir kamusal program olarak öne çıkıyor. Türkiye’de sayılı, İzmir’de ise tek uzun soluklu tasarım aktifliği olan Uygun Tasarım İzmir, 10’uncu yılında da “Şehirde Tasarım Var” sloganıyla kentte ortak düşünme ve üretme alanı yaratmayı sürdürüyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
